İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | crisis management i. | kriz yönetimi | ||
I welcome active participation by the EU in crisis management, together with cooperation within the defence industry. AB'nin kriz yönetimine aktif katılımını ve savunma sanayiinde işbirliğini memnuniyetle karşılıyorum. More Sentences |
||||
Trade/Economic | ||||
Ticaret/Ekonomi | crisis management i. | kriz yönetimi | ||
Secondly, we need to ensure that we have a proper civilian crisis management arrangement. İkinci olarak uygun bir sivil kriz yönetimi düzenlemesine sahip olduğumuzdan emin olmalıyız. More Sentences |
||||
Politics | ||||
Siyasal | crisis management i. | kriz yönetimi | ||
Turkey has contributed significantly to crisis management operations in the Western Balkans. Türkiye, Batı Balkanlar'daki kriz yönetim operasyonlarına önemli katkıda bulunmuştur. More Sentences |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | crisis management center i. | kriz merkezi |
Genel | crisis management counter i. | kriz masası |
Trade/Economic | ||
Ticaret/Ekonomi | an effective crisis management i. | etkin bir kriz yönetimi |
Politics | ||
Siyasal | cross-border crisis management i. | sınır ötesi kriz yönetimi |
Military | ||
Askeri | crisis management exercise i. | kriz yönetim tatbikatı |
Askeri | crisis management organization i. | kriz yönetim örgütü |
Askeri | crisis management centre i. | kriz yönetim merkezi |